KATAR VE KUZEY SAHA ENERJİ ANLAŞMASI

KATAR VE KUZEY SAHA ENERJİ ANLAŞMASI

Bundan 1 asır evvel Osmanlıya valisine tabi bir kaymakamlık olan Katar şimdi ise Ortadoğu ve körfezde güçlü bir siyasî aktör hâline gelen Katar dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı olan ve enerji piyasalarında söz sahibi olan bir ülke haline gelmiştir. Tarih boyunca Katarda ki sorunlar kabileler arasındaki çekişmelerden kaynaklanırdı, kabilelerin Katar’ı ele geçirme çabaları tarihte İngiltere’nin işine yaramıştı ve günümüzde İngiltere’nin yerini bugün Birleşik Amerika almak istiyor.

Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde 482 numarada kayıtlı olan Basra Körfezi haritasının Katar’ı gösteren kısmı.

Geçmişi milattan öncelere dayanan Katar’da bulunan ilk kalıntılarının 50 bin yıllık olduğu tahmin ediliyor. Katar’da Babilliler ve Selçukluların da yaşadığı biliniyor.

Yedinci yüzyılın ortalarında, Katar’da Emeviler, Abbasiler gibi hanedanlarının hakimiyeti altına girdi. 16. yüzyıldan Birinci Dünya Savaşı'na kadar Osmanlı devletinin bir gazası olmuştur. 19. yüzyılın sonlarına doğru Al Tani emirliği kuruldu ve 20. Yüzyılın başlarına kadar İngiliz himayesinde kaldı. Katar, 1971 yılında İngilizler himayesinden ayrılarak, tamamen bağımsız bir ülke oldu. Bu olaydan kısa süre önce Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bir parçası olma teklif reddetmişti. http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-katar

1972-1995 yılları arasında ülkeyi yöneten ilk emirin ardından, yönetime el koyan Katar Emiri Hamad bin Halife Al Tani göreve geldi. Mutlak monaşi ile yönetilen ülkede Haziran 2013’te bir ilk gerçekleşti. Emir, görevini 33 yaşındaki oğlu Şeyh Temim bin Hamad Al Tani'ye devretti. http://sahipkiran.org/2017/06/09/katar-emiri/

KÖRFEZ KRİZİ

Katar,5 haziran Pazartesi günü adeta kabusla uyandı. İlk olarak Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, petrol zengini Katar ile ilişkilerini kestiklerini duyurdu. Bu ani bir şok ve beklenmedik bir krize sebebiyet verdi. Daha sonra Yemen, Libya ve Maldivler de bu 4 ülkeye katıldı. Katar'a uçuşlar durduruldu, bazı Mısır bankaları, Katar bankalarıyla para transfer işlemlerini askıya aldı. Ekonomik ambargolar diplomatik anlaşmazlıklar ve uluslararası hukuk davaları derken bugüne gelindi. Bu kriz belki de Arap baharından sonra 2. Arap baharının kıvılcımı olarak gösteriliyordu. Çünkü Katar bir süredir komşuları tarafından teröre verdiği destek nedeniyle eleştiriliyordu. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'ya göre Katar, "bölgede istikrarı tehdit eden Müslüman Kardeşler, DEAŞ ve El Kaide'nin de dahil olduğu birçok terörist ve mezhepçi grubu kucaklıyor. (http://www.cnnturk.com/video/dunya/katar-krizi-adim-adim-nasil-geldi

Aslında kriz Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın darbeyle devrilmesinden sonra yavaş yavaş baş gösterdi. Çünkü Katar'ın DEAŞ ve El Kaide'ye destek veriyor diye öne sürülen destek konusunda doğrudan bir kanıt bulunmasa da, Katar'ın Müslüman Kardeşler ve Filistin'in Gazze Şeridi'nde yönetimde olan Hamas’a verdiği destek gizli olarak belliydi. Bu durum Amerika ve İsrail için kabul edilecek bir durum değildi. Hatta kendi lehlerine kullanabilecekleri bir fırsattı. http://sahipkiran.org/2017/06/07/katar-krizi-turkiye-boyutu/israilin-memnuniyeti

Tarih 2013 Temmuz ayını gösterdiğinde Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle devrilerek yerine Abdul fettah El Sisi'nin geçmesi Katar'la ilişkilerin gerilimini ateşlemişti. Çünkü Katar darbeden sonra bile ihvan harekatına destek veriyordu. Sisi yönetimi, İhvan olarak da bilinen grubu yasa dışı addetmiş ve yöneticilerini birer birer mahkum etmişti. Bu olay Katar-Mısır ilişkilerinde gerilim sebebiyet veriyordu.

Suudi Arabistan'ın başı çektiği Körfez ülkeleri, Mısır'ın darbeyle görevden indirilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye destek veren Katar'la ayrı düşmüştü. Ve Mart 2014'te Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE, Katar'ı iç işlerine karışmakla suçlamış ve diplomatik ilişkilerini kesmişti.

Gerilim ikinci durağı Filistin oldu. Katar ile Suudi Arabistan arasında gerilime neden olan konulardan biri de Filistin'de yaşanıyordu. İsrail, ABD ve Avrupa Birliği tarafından 'terörist örgüt' olarak görülen Hamas'la Katar'ın işbirliği içerisinde olduğu dile getirilirken, üst düzey Hamas temsilcileri de Doha'da görevlerini sürdürüyordu. Tüm bu olanlar körfezde katarla olan ilişkileri gerdi. Ama kriz başka şekilde patlak vermişti.

BU KRİZE NASIL GELİNDİ.(GETİRİLDİ)

Her şey 8 Kasım 2016'da yapılan seçimleri kazanarak 45. amerika başkanı olan Trump’ın körfez ziyaretleriyle başladı dense bence yerinde olur. Öyle ki seçim konuşmalarında söyle bir söylemi olmuştu.

https://www.youtube.com/watch?v=HGJMfIzzq8g

Trump ilk yurtdışı gezisine 19 mayıs 2017 Suudi Arabistan'dan başladı.9 günlük resmi gezinin ikinci durağını İsrail ve Batı Şeria oluşturacak. Ardından Vatikan'a geçerek Papa Françesko ile görüşecek olan Trump daha sonra da Brüksel'deki NATO zirvesine ve Sicilya'nın Taormina kentindeki G7 grubu toplantısına katılacak. Trump'ın kendisiyle görüşmek üzere Riyad'a çağrılan Körfez liderlerine sesleneceği konuşmada radikal terörle mücadele konusuna ağırlık vermesi bekleniyor. http://p.dw.com/p/2dGvO

Trump'ın danışmanları, abd başkanı'nın gezisini 'tarihi' olarak tanımlıyorlardı. Trump, Jimmy Carter'dan sonra ilk yurt dışı gezisini Kanada ya da Meksika'ya düzenlemeyen ilk abd başkanı oluyor. Nedir bu acele, ilk ziyaret hemen körfeze. Ama oyun seçim vaatleriyle başlamıştı. Ortadoğu’da radikal terörü finanse et, suçu at, kriz yarat, sonra böl parçala sömür. Aslında radikal terör söylemi ve İslami oluşunun gösterilmeye çalışılması batıdan, islamafobiyi destekleyenlerden gelmişti.

GELELİM KÜREYE!

Şu günlerde trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında verdiği küreli fotoğraf krizin ayak sesleri olarak değerlendiriliyor. Aslında krizin ayak sesleri Katar Emiri Şeyh Tamim, 20 Mayıs’ta Riyad’daki zirvede soğuk karşılanmasıyla çoktan başlamıştı. Trump küre hareketiyle körfezdeki arap birliğini bozmak ve iran ve Katar’ın enerji hareketlerine darbe vurarak bölgede oluşan ticareti bozmaktı.

KATAR’IN ENERJİ HAMLELERİ KRİZİ BAŞLATTI.

· Katar dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısıdır.
· Katar’ın ekonomisi, petrol ve doğal gaza dayanmaktadır.
· 2005 de bulunan doğalgaz kaynaklarını geliştirmem kararı verdi. Bu karar rakiplerin çok işine yaramıştı. Ama Katar 3 nisan 2017’de kuzey sahasını üretime açtı. Tüm kriz buradan başladı diyebiliriz.
· İran’la yapılan doğalgaz anlaşmalarıyla dünya doğalgaz piyasası at üst oldu. Abd buna kayıtsız kalamazdı. Görüldüğü üzere de kalmadı. Katar terörü finansa eden devlet durumuna düştü. Bu kararı suud ve mısır ise dünden desteklemeye başladı.
· Amerika arabuluculuk teklif etti. Katar kabul etmedi. Pazarlık kuzey saha doğalgazıydı. Bu anlaşmadan ülkemizde etkilenecektir. Çünkü Rusya’yla uçak krizi olduğunda Katar’la doğalgaz anlaşması imzalamıştık.